KAICY’nin sanat ve zanaat ile iç içe geçmiş yapısı, markanın yaratıcısı Gamze Cizreli, iç mimari projesini hazırlayan Toros & Partners ile kurumsal sanat danışmanı ve küratör Begüm Güney’in vizyonuyla şekillendi. Bu mekân, sadece estetik bir anlayış sunmakla kalmıyor; aynı zamanda bulunduğu coğrafyanın yemek, sofra ve mutfak kültürünü yansıtan değerleri de gün yüzüne çıkarıyor.
Sanat Eserleri ve Sanatçılar
KAICY için özel olarak üretilen sanat eserleri, bölgenin kadim bilgisini ve ruhunu misafirlerle buluşturuyor. Birbirinden değerli sanatçıların çalışmaları, mekânın atmosferine özgün bir karakter katıyor.
Aslı Özer
Aslı Özer'in sanatsal pratiği, insan bedenini merkeze alarak sosyolojik ve psikolojik davranışları, ekolojideki yerimizi sorgular. Çalışmalarında atık, alçı, metal, cam, ahşap ve tekstil gibi çeşitli malzemeleri kullanarak hem biçimsel hem de kavramsal bir derinlik oluşturur.
Eseri: Bilge Gözlemci
Bu eser, göz formunun soyutlamasından yola çıkarak algı, bilinç ve farkındalığın anlam katmanlarını yansıtır. Göz, tarih boyunca bilgelik, koruma ve ilahi güçle ilişkilendirilmiş en güçlü sembollerden biri olmuştur. Özer, bu eserinde yaklaşık altı yüz adet çelik kaşık kullanarak izleyiciyi fiziksel algının ötesine taşımayı amaçlamıştır.
Hazal Haznedaroğlu
Hazal Haznedaroğlu, soyut resim ögelerini figüratif unsurlarla harmanlayarak izleyicinin zihninde yeni anlamlar yaratmayı hedefler. Dinamik kompozisyonlarında akrilik boya kullanarak akışkanlık, enerji ve duygu üzerine yoğunlaşır.
Eseri: Bring on the Light
Sanatçı, "Zihnindeki Gezenler" olarak tanımladığı imgeleri düşünceyle bağdaştırır. Eser, tuval yüzeyinde renk geçişleri, tekrar eden akışlar ve kıvrımlarla izleyiciye denge hissi sunar.
Ursula K. Le Guin’in The Wave in My Mind adlı eserinden ilham alan Haznedaroğlu, bu çalışmasını suyun akışkan ve özgür formundan esinlenerek üretmiştir.
Hybrid
Hybrid, insan doğası ve gerçekliği sorgulayan çalışmalarında tekrar, aydınlık ve karanlık temaları üzerine yoğunlaşır. Kompozisyonlarındaki yoğun detaylar, izleyiciyi gerçekliği yeniden değerlendirmeye davet eder.
Eseri: M No: 01
13.294 adet elle şekillendirilmiş gümüş pleksiglas parçadan oluşan bu mozaik ayna, yalnızca bir yansıma yüzeyi değil, aynı zamanda görüntüyü her hareketle yeniden şekillendiren organik bir formla gerçekliği dönüştürür. Sanatçı, bireyin kendini algılayışını dönüştürerek görülen, hatırlanan ve hayal edilen arasındaki hassas ilişkiyi inceler.
Şahika Altınsoy
Şahika Altınsoy, içgüdüsel bir yaklaşımla gerçeği kavrar ve izleme eylemini kişisel bir deneyim olarak ele alır. Çalışmalarında değişken renk paletleri ve plansız formlar, izleyiciyi kendi anlamlarını bulmaya yönlendirir.
Eseri: Triptik: Yaşam Gücü
Bu üçlü eser, yeryüzü, gökyüzü, toprak ve güneşin hassas dengesiyle yaşamın kontrol edilemez gücüne bir övgüdür. Soyutlama, varlığın köklerini işaret ederken, gördüklerimiz ve düşündüklerimiz yaşama dair sorularımıza ipuçları sunar.
Taner Şekercioğlu
Taner Şekercioğlu’nun çalışmaları, çok katmanlı kavramsal peyzajlarla doğanın sembolik anlatılarını ele alır. Kağıt, ahşap ve doğal taş gibi malzemeleri kullanarak derin anlamlar yaratır.
Eseri: SANA DA
Bu topraklarda binlerce yıldır kullanılan nazar boncuğu motifinden esinlenerek tasarlanan SANA DA, göz formunun dairesel yapısını katmanlarla derinleştirerek ışık taşıyan bir koruyucuya dönüştürür. Aynı zamanda mekânın müzikle birleşen atmosferine uyum sağlayarak hem koruyucu hem de mesaj yayan bir sembol haline gelir: "Benim için ne diliyorsan, SANA DA o olsun."
Nahide Büyükkaymakçı
Nahide Büyükkaymakçı’nın KAICY’nin merkezine yerleştirdiği cam enstalasyon, Hatay’ın her mevsim yeşil kalabilen defne ağacının yaprakları ve portakal çiçeklerinden ilham alır. Titizlikle üretilen bu el işçiliği camlar, bilgelik, barış, canlılık ve dayanıklılığı sembolize eder.
Neolonca
İskenderunlu zanaatkarlar tarafından üretilen el oyma ıhlamur siniler, Hatay’ın tarımsal ve kültürel mirasını yansıtan atalık karakılçık buğdayı motifleriyle dikkat çeker. Eskiden yiyecek depolamada kullanılan geleneksel Katremis Kavanozları ise KAICY’de mekânın geçmişle olan bağını günümüz tasarımıyla birleştiriyor.
Madame Malachite
Adını, koruma ve dönüşüm taşı olarak bilinen malahit taşından alan marka, bu taşın hem fiziksel hem de sembolik özelliklerini tasarımlarının merkezine alır. Özenle işlenmiş deri detaylardan oluşan parçalar, bir yandan işlevsellik sunarken bir yandan da adeta bir sanat eseri gibi günlük yaşamı güzelleştirir. Madame Malachite’in KAICY için tasarlayıp özenle ürettiği servis öğeleri üzerinde yer alan göz objesi ise, malahit taşının koruyucu özelliklerinden ilham alarak hem fiziksel hem de sembolik bir "göz" işlevi görür, mekanları kötü enerjiden arındırırken estetik bir vurgu yaratır.